kdz ereğli klinik psikolog, Abel Psikiyatri Merkezi Biraz Gündem
Merhaba!
Son yayımlanan köşe yazımı okudunuz mu? İlk yayımlanan ‘Bu Benim Yasım, Benim Kaybım’ adlı köşe yazımı çok beğendiğinize dair yorumlar aldım. Ardından yayımlanan ‘Çocuk Da Bir Birey’ başlıklı yazımı da umarım beğenirsiniz. Siz değerli okuyucularla psikolojiye dair bilgi paylaşımlarında bulunmaktan dolayı çok mutluyum. Hem bilinçlenmek iyidir. Biraz da gündemden bahsetmek güzel olabilir diye düşünüyorum. Biliyorsunuz ki uzun soluklu ve bir o kadar da yorucu olan Pandemi sürecini hep birlikte yaşıyoruz. Sizlere Pandemi sürecinde ellerinizi sık sık yıkayın, dikkat edin gibi uyarılarda bulunmayacağım, zaten her ortamda sıklıkla duyuyoruz. Bu süreçte aslında her ailede, her ilişkide sık sık karşılaştığımız problemlerden bahsetmek daha yararlı olur diye düşünüyorum.
Son yıllarda teknolojinin ilerlemesi, ekonomik kalkınma ve sosyal ortamların genişlemesi ile evlilik oranlarında düşüş, boşanma oranlarında ise hızla artış görülüyor. Yalnızca Pandemi süreci içerisinde aile içi çatışmalar, ikili ilişkilerde yaşanan sorunlar ve ayrılmalar giderek fazla olmaya başladı. Pandemi sürecini ele alarak düşündüğümüzde ekonomik zorluklar, iş bulamama, işsiz kalma, mevcut işe gidememe gibi sorunlar bireyde oldukça kaygı yaratıyor, bununla birlikte sağlıklı kalma, hijyene önem verme ve hastalıktan kaçınma korkusu gibi korkular da kişilerde anksiyeteyi arttırırken obsesyonlara da neden olabiliyor. Alışkın olduğumuz ev ortamında yeni davranışlara ve yeni kurallara yeniden alışmaya çalışıyoruz. Aynı evde eşimizle, anne- babamız ile veya çocuğumuzla normalden çok daha fazla birlikte zaman geçiriyor ve onları yeniden keşfetmeye çalışıyoruz. Zaman ilerledikçe eşimizin, anne-babamızın, çocuklarımızın veya arkadaşlarımızın farklı özelliklere, zevklere veya huylara sahip olduğunu görüyor zaman zaman hoşlanıyor zaman zaman rahatsız oluyoruz.
Bazen bu ortak alanlarda birden fazla kaygılı kişi bulunabiliyor, bu sürecin stresli geçmesine neden olabiliyor ve zaman zaman sinirler gerilebiliyor. Kimilerimiz bu sürece kolayca uyum sağlarken, kimilerimiz de bu süreci geçirmekte hayli zorlanıyor ve uyum sağlamakta zorluk çekebiliyor. Bu durumun olağan sonuçları olarak durumsal düşük benlik saygısı, aile içi süreçlerde değişim, bireysel sorunlarla baş etmede yetersizlik, iletişimde belirli düzeyde bozulma, kaygılarla başa çıkamama, panik olma durumu ve öfke kontrolünü sağlayamama gibi rahatsızlıklar ortaya çıkabiliyor. Bazı aileler bu süreçte koşullara uyum sağlarken bazı ailelerde ise sorunlar oluşabiliyor ve bu durum boşanmalara kadar gidebiliyor. Unutmamak gereken bir diğer konu ise boşanma, ayrılma, aile içi çatışma, şiddetli geçimsizlik gibi sorunlarda etkilenen yalnızca yetişkinler olmuyor. Çocuklar bu gibi durumlarda yetişkinlerden daha fazla etkilenip psikolojik-duygusal olarak daha derinden sarsılırlar.
Pandemi süreci boyunca benlik saygınızda azalma, kaygılarınızda artış, sürekli panik olma durumu, öfkeyi kontrol edememe, yoğun stres altında olma veya yeni gözlemlediğiniz obsesyonlarınız varsa (normalde olmayan ama şu an kendinizde gördüğünüz takıntılarınız) buna ek olarak ikili ilişkilerinizde sorunlar yaşıyor, öz bakımınıza önem vermiyor hayattan kopmuş gibi hissediyorsanız, bu gibi durumlar sizin psikolojik olarak bir sorun yaşadığınız anlamını taşır. Herkes aynı süreçte aynı tepkileri vermek zorunda değildir. Her insanın baş edebilme şekli farklıdır. Eğer kendinizi güçsüz hissediyor ve yukarıda bahsettiğimiz durumlardan birkaçını yaşıyorsanız mutlaka bir uzman desteği alınız.
kdz ereğli klinik psikolog, Abel Psikiyatri Merkezi Biraz Gündem
Kdz. Ereğli Uzman Klinik Psikolog
Şule Abacı Erel
